İstanbul’da, Anayasa Mahkemesi’nin kararına karşın 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı işçi ve emekçilere yasaklandı. 1 Mayıs günü Saraçhane’de bir araya gelen binlerce kişi, Taksim’e çıkmak istedi. Göstericiler ile polis arasında arbede yaşandı.
Olay günü gözaltına alınanlardan 50’si tutuklanmış, ilerleyen süreçte ise evlere sabah baskınları düzenlenmişti. Üçüncüsü düzenlenen baskınlarda 27 kişi gözaltına alınmış, önceki gün ise tutuklanmışlardı.
“YASAKLAMA VARSA POLİS BENİ ALANA NEDEN ALDI?”
Cumhuriyet, tutuklananların emniyet, savcılık ve hakimlik ifadelerine ulaştı. Tutuklananlardan Mimar Sinan öğrencisi Batuhan Yanar, emniyette kendisine yöneltilen, “Herhangi bir sivil toplum kuruluşu, dernek, sendika üyeliğin var mı” sorusuna, “Bana yöneltilen suçlamalarla alakasız olduğu için cevap vermek istemiyorum” dedi. İfadesinin devamında ise olay günü düzenlenen eylemden sosyal medyadan haberdar olduğunu, CHP ve DİSK’in çağrısıyla tek başına katıldığını, yasaklama kararı olduğunu bilmediğini, alana polis arama noktasından girdiğini söyleyerek, “Yasaklama kararı var ise polis tarafından alana nasıl alındım” diye sordu. Yanar, kendisine yöneltilen ’emniyet görevlilerine flama sopası ile vurma’ suçlamasını, “Olay esnasında çok fazla arbede yaşandı. Bana gösterilen fotoğrafta flama ile vurduğum belirtilmiş ama ben herhangi bir şekilde vurmadım” diyerek reddetti.
“SAĞLIK SORUNUM VE ÖĞRENCİLİK DURUMUM VAR”
Üniversite öğrencisi Öyküm Bozbay ise CHP ile DİSK’in çağrısı üzerine eyleme katıldığını, yasaklama kararından haberinin olmadığını, kendisine gösterilen önden çekilmiş kişinin kendisi olduğunu, ikinci fotoğraftakinden ise emin olmadığını söyledi. Sağlık sorunları olduğunu söyleyen Bozbey hakimlikte, “Bu kadar tutuklanacak bir durumum varsa sağlık sorunlarım ve öğrenci olduğum hususu göz önünde bulundurularak adli kontrol tedbiri verilmesini talep ediyorum” dedi.
Blog Yazarı Tuner Tekin, 1 Mayıs gününü normalde de kutlayan biri olduğunu, eyleme tek başına gittiğini, söz konusu eyleme de CHP ve DİSK’in çağrılarına istinaden katıldığını belirtti. Kendisine gösterilen fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu ancak arbede sırasında çekildiği için vuruyormuş gibi gözüktüğünü ancak polise vurmadığını söyledi.
“ÇALIŞAN EMEKLİYİM”
Tutuklananlardan Ali Mişe, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde 1 Mayıs’a katıldığını ancak suç işlemediğini sözyledi. Tutuklananlardan Cemaletin Apa, emekli olduğunu ancak bakmakla yükümlü olduğu iki çocuğu için çalıştığını söyledi. Görüntülerdeki kişinin kendisi olmadığını söyleyen Apa, suçlamaları kabul etmedi. Ali Öztutan, 1 Mayıs’ta sendikaların çağrısıyla Saraçhane’ye gittiğini, polis arama noktalarından da birkaç kez geçtiğini, dosyada 3 fotoğraf olduğunu, iki fotoğraftaki kişinin kendisi olduğunu ancak polise vurulduğu andaki kişinin kendisi olmadığını, teşhisin kıyafet benzerliği nedeniyle yapıldığını söyleyerek suçlamaları kabul etmedi.
“ÇOCUĞUMA BAKACAK KİMSE YOK, ADLİ KONTROL VERİN”
Tutuklananlardan Cemil Kapar, hakimlik sorgusunda, herhangi bir şiddet eyleminde bulunmak için oraya gitmediğini, böyle bir eylemde bulunmadığını, yıllık 8 milyon ciro yapan bir şirketi olduğunu, tutuklanması durumunda mağdur olacağını, bakmakla yükümlü olduğu çocuğu olduğunu, çocuğuna bakacak kimsenin olmadığını söyleyerek adli kontrolle serbest bırakılmayı istedi. Taner Tekin de hakimlikte bakmakla yükümlü olduğu ailesi olduğunu, tutuklanması durumunda ailesinin mağdur olacağını söyleyerek suçlamaları reddetti.