Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin, 2024-2028 yıllarına yönelik hedeflerini içeren “On İkinci Kalkınma Planı” hakkında dün TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda 45 sayfalık uzun bir sunum yaptı.
Yılmaz’ın sunumu sırasında yanıtı en çok merak edilen soru, sosyal güvenlik sisteminde yapılması planlanan değişiklikler kapsamında “emeklilik yaşının yükseltilip yükseltilmeyeceği” oldu.
Peki, milyonlarca çalışan emeklilik yaşı konusunda neden kaygı duymaya başladı? Bu kaygının ortaya çıkmasını ve dalga dalga yayılmasını, On İkinci Kalkınma Planı’nda yer alan şu maddeler tetikledi:
* DAHA ÇOK ÇALIŞMA: Kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeler hayata geçirilerek sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliği güçlendirilecektir.
* AYLIK BAĞLAMADA YENİ ÖLÇÜTLER: Aylık bağlama sistemi kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenlenecektir.
* EMEKLİLİK YAŞINDA DEĞİŞİKLİK SİNYALİ: Sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla emeklilik kriterlerinin belirlenmesinde doğuşta beklenen yaşam süresi artışı ile uyumlu otomatik ayarlama mekanizmalarına ilişkin çalışmalar yapılacaktır.
9 EYLÜL 1999 ÖNCESİ VE SONRASI
Bu yıl, 14 Mayıs seçimleri öncesinde Mart ayında yürürlüğe giren emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) düzenlemesiyle 8 Eylül 1999 tarihinden önce sigortalı çalışmaya başlayanlarda yaş koşulu kaldırıldı.
Uzun yıllar prim ödeyen ancak yaşı emekli olmaya yetmeyen milyonlarca çalışan, EYT düzenlemesi ile emeklilik hakkı kazandı.
9 Eylül 1999–30 Nisan 2008 arasında ilk kez sigortalı olan milyonlar (en az 5 milyon), normal emeklilikte kadın 58, erkek 60 yaş ve 7000 prim günü koşulunu yerine getirmesi gerekiyor.
Kısmi emeklilikte 25 yıl sigortalılık süresi, 4500 prim günü ve kadın 58, erkek 60 yaş koşulu aranıyor.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’na göre 30 Nisan 2008 sonrası ilk kez sigortalı olan kadınlarda 58, erkeklerde 60 olan emeklilik yaşı, 9000 bin günün doldurulduğu tarihe göre kademeli olarak artırılacak.
Yasaya göre;
- 1 Ocak 2036 ile 31 Aralık 2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,
- 1 Ocak 2038 ile 31 Aralık 2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,
- 1 Ocak 2040 ile 31 Aralık 2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,
- 1 Ocak 2042 ile 31 Aralık 2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,
- 1 Ocak 2044 ile 31 Aralık 2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,
- 1 Ocak 2046 ile 31 Aralık 2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65 yaş emeklilik koşulu olarak aranacak.
- 1 Ocak 2048 tarihinden itibaren kadın ve erkek için emeklilik yaşı 65 olacak.
1999-2008 DÖNEMİ
On İkinci Kalkınma Planı’nda yer alan emeklilik yaşında değişiklik sinyali olarak öne çıkan “Sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla emeklilik kriterlerinin belirlenmesinde doğuşta beklenen yaşam süresi artışı ile uyumlu otomatik ayarlama mekanizmalarına ilişkin çalışmalar yapılacaktır” maddesi, 1999-2008 döneminde ilk kez sigortalı olanlarda kaygı yarattı.
Kulislerde, bu grupta yer alanlarda, emeklilik için yaş sınırının artırılabileceği konuşuldu. Konu, Meclis’e de taşındı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın ekibinde yer alan bir yetkiliye, bu soru yöneltildi ve “Hayır, böyle bir şey söz konusu değil” yanıtı alındı.
Bu kısa yanıtla ikna olmak mümkün değil. 2024’te, özellikle 31 Mart yerel seçimleri sonrasında çalışma yaşamında çok radikal düzenlemeler gündeme gelecektir. Kemer sıkma politikalarına hız verilecek, işsizlik artacak, yeni vergiler, bekleyen elektrik ve doğal gaz zamları yaşama geçirilecek. Emeklilik sistemi de bu ağır süreçten payını fazlasıyla alacaktır.